Aydın
DOLAR32.2823
EURO34.8121
ALTIN2412.7
Mehmet Gürkan TIĞOĞLU

Mehmet Gürkan TIĞOĞLU

Mail: [email protected]

Atatürk ve Gönüllülük

Merhaba,

İlk yazımı satırlara dökerken sizlere ilham kaynağım, rehberim ve önderim Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile girizgâh yapmak arzusundayım.

Onu övme sözlerini bir yana bırakarak, anlamak kısmında şahsımın da hayat anlayışımı ifade eden “GÖNÜLLÜLÜK” kısmıyla inceleyecek olursak;

Mavi Gözlü Engin Yürekli Adamın, milleti ve vatanı için hayatını adadığını ve ömrünü sadece devrimler ila cephelerde geçtiği yanılgısına kapılmadan aslında gönüllülüğün en büyük bilincine sebep olduğunu farketmiş miydiniz? Pekala böylesine inanılmaz eserleri ile kitleleri ardından getirebilecek kadar kudrete sahip bu yüce şahsiyetin ardında bulunan “rol model” olmasına sebep olabilecek liderlik kabiliyeti nereden geliyordu? Yani nasıl oluyorda insanlar Mustafa Kemal’e gönül vererek onunla gönüldaş olup cepheden cepheye koşabiliyorlar, canlarını dahi feda edebilecek kadar onu benimsiyor ve saygı duyuyorlardı?

Cevabı çok basit.

O’nun doğa ve hayvan sevgisinde gizli. Osmanlı Devletinin son günlerinde Halep’te Subay Mustafa Kemal, İstanbul’a gelmek için zor da olsa atlarının satılmasına razı oluyor ve onlardan ayrılırken belki de ilk defa göz yaşlarını saklamadan hıçkıra hıçkıra ağlıyor. Aradan yıllar geçtikten sonra bir gün Atatürk; “İstanbul’a gelirken sattığım o atlarımın parası yeni girişimlerimde bana destek olmuştu. Bunu belirtmeyi kendime görev sayarım.” diyor. 1914 Yılında Sofya’da Yarbay olan Mustafa Kemal iken yanı başından ayırmadığı hatta yardımcısı Niyazi Ahmet Banoğlu tarafından bakımı yapıldığı halde, köpeği ALP’in imrendiren sadakatiyle Mustafa Kemal’e bağlı olması. Çanakkale Savaşı sırasında cephede çekilen bir fotoğrafta askerlerle birlikte köpeklerin ve dikkatle incelendiğinde bir geyiğin de olduğu dikkat çekiyor. Savaşın tüm yokluğuna rağmen askerlerimiz geyiğe asla kıyamamış aksine harp meydanında dahi askerlerin hayvanlar ile bir arada olduğunun duygusal bir boyutunu gözler önüne seriyor. Üstelik belki de o fotoğraftan bir süre sonra bir çoğu şehit olmuştu. Ruhları şad olsun. Cumhuriyet’in ilk yıllarında Çankaya Köşk’ü yapılırken o dönemin Ankara’sında Gazi Meclis yolunda bir tek iğde ağacının önünden geçerken aracı yavaşlayarak onu selamlayarak geçen adamdır Mustafa Kemal. Bir gün o ağacı yolu genişletmek için kestiklerinde ağlayan adamdır yine Mustafa Kemal.. Dönemin İçişleri Bakanı Şükrü Kaya’ya verdiği ”Çocuk, o 3 ağaçta kalacak kesilmeyecek, ne yaparsanız yapın” talimatıyla Ulus’tan Çankaya’ya yapılan yolun kavisli olmasına sebeptir Mustafa Kemal.. Sırf bir ağaç kesilmesin diye Yalova’da yürüyen evin hikayesidir Mustafa Kemal.. Ruam hastalığından ölmek üzere olan can çekişen atının başında ağlayan adamın hikayesidir Mustafa Kemal.. İnönü cephesinde uykusuz ve yorgunluktan birbirini tanıyamayan askerlere karşı, atlarınıza güvenin, onlar size yoldaş, yorgan, düşmanı tanıyan birer dost ve yönlendiricidir öğüdünü veren adamdır Mustafa Kemal.. Sofrasında bıldırcın kebabını gördükten sonra “Bu tabağı kaldırınız ve bir daha soframa bu kuşun yemeğini getirmeyiniz.” diyen adamdır Mustafa Kemal.. Ölen son köpeği Foks’u içi doldurulmuş vaziyette görünce “Sevdiğim bir mahluku böyle görmek istemem, kaldırın onu!” diyen adamdır Mustafa Kemal.. Bir düşünsenize, daha sayamadığımız onlarca hatıratı olan böylesine bir şahsiyet ile karşılaşarak tanış olduğunuzu… “Bu vatan, çocuklarımız ve torunlarımız için cennet yapmaya değer.” anlayışını ve bu uğurda verilen “gönüllülük” ilkesini bir defa daha tartalım mı şimdi? Gönüllülük demek bu yüzden sorumluluk demek. Hepimizin üstüne düşen nice sorumluluk varken, müreffeh günler uğruna bir arada olabildiğimiz güzel günlerde buluşmak umuduyla;

Şimdi ben gidiyorum, Size yokluğum kalıyor..

Kaynak: Çanakkale Deniz Müzesi Arşivi Niyazi Ahmet Banoğlu – Nükte ve Fıkralarla Atatürk Afet İnan

 

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar